Hamiş Olmak Nedir? Kadim Kadın Bilgeliğinden Günümüzün Sosyal Destek Efsanesine Mizahi Bir Bakış
Bir sabah kahveni almışsın, gözlerin hâlâ kısık, haber sitelerinde dolaşırken karşına çıkıyor: “Hamiş olmak nedir?”
Dur bir dakika… “Hamiş” mi? Yeni bir kahve türü mü bu, yoksa sosyal medyada trend olan yeni bir “aşırı duygusal hâl” mi? Yoksa o eski Türk dizilerinde “ablanın ablası” gibi davranan, ortalığı karıştıran ama aslında iyi niyetli karakterlerden biri mi?
Hamiş Olmak: Dayanışmanın Altın Bileziği
Hamiş olmak, aslında kadın dayanışmasının en tatlı, en içten halidir. Anadolu’nun kadim topraklarında “hamiş”, hamile kadınların birbirine yoldaşlık ettiği, birbirini kolladığı, bir nevi “gebelik destek ekibi” anlamına gelir.
Ama gel gelelim, günümüzde bu terim biraz evrim geçirdi. Artık hamiş olmak, sadece hamilelikte değil; hayatın her anında birinin duygusal “yancı”sı, moral koçu, kriz yöneticisi ve kimi zaman da “drama tercümanı” olmaktır.
Erkekler genellikle bu “hamiş olma” hâlini çözüm üretme modunda değerlendirirler. Bir kadın, “Dün arkadaşım bana trip attı” dediğinde erkek beyni hemen bir proje planı yapar:
> “O zaman sen de bir süre arama, bakalım o ne yapacak.”
Kadın beyni ise duygusal kamp kurar:
> “Ay ne yaptı ki öyle, kesin morali bozuktu. Hadi birlikte mesaj atalım, emoji koyalım, kalpleri eksik etmeyelim!”
Ve işte, tam bu noktada “hamişlik sanatı” devreye girer.
Erkeklerin Stratejik Zekâsı vs Kadınların Hamişlik Doktorası
Erkekler duygusal problemlerde genellikle “arıza tespit cihazı” gibi davranırlar:
Sorun -> Tespit -> Çözüm -> Kapat.
Kadınlar ise… ah o tatlı detaycılık!
Sorun -> Neden öyle olmuş olabilir? -> Kim aramış, kim aramamış? -> Hangi story’e kim tepki vermemiş? -> Çay demlensin, anlat kız!
Erkek “Sorunu kapatalım” derken, kadın “Sorunu çayla yoğuralım, üzerine de tatlı yiyelim” der. İşte hamiş olmak tam burada başlar: duygunun içinden geçerken bile eğlenmeyi, gülmeyi, birlikte dertlenmeyi bilmektir.
Modern Çağın Hamişleri: WhatsApp Grubu Savaşçıları
Artık hamişlik sadece komşu teyzelerin “Kız senin yüzün solmuş” demesiyle sınırlı değil. Günümüzün dijital dünyasında hamişlik, WhatsApp gruplarında yaşar.
“Canlar, bugün moralim sıfır 😔”
“Kız ne oldu anlat!”
“Ben kek yaptım, geliyoruz!”
Bir saat sonra herkes mutfağa doluşmuş, ağlarken gülüyor, kahkahalar arasında “bizim de zamanında…” cümlesiyle başlayan hayat hikâyeleri dökülüyor.
Erkek bu sahneye girse, ilk tepki muhtemelen şu olurdu:
> “Niye ağlıyorsunuz, ne çözüldü şimdi?”
Ama biz biliyoruz ki hamişlik bir çözüm değil, bir ruhtur. Her kahkaha bir terapi seansıdır, her gözyaşı bir duygusal güncellemedir.
Hamiş Olmak Bir Meslek Olsa, Kadınlar CEO’su Olurdu
Bir hamiş, arkadaşının duygusal radarına o kadar bağlıdır ki, “yeni biriyle konuşmaya başladım” mesajını aldığı an kahvesini bırakır, anında konum atar.
Erkekler, “birlikte maç izleyelim” planı yaparken; kadınlar, “kız hemen toplanıyoruz, anlat” operasyonunu yönetir.
Bir de bu süreçte stratejik planlama vardır:
Kim arandı?
Ne söylendi?
Ses tonu nasıldı?
Story’de alt yazı neydi?
Kadınların bu detaycı çözümlemeleriyle FBI kıskanıyor, NASA not alıyor.
Sonuç: Hamişlik Bir Kültürdür, Bir Sanattır
Hamiş olmak, duygusal dayanışmanın kahkahalarla yoğrulmuş halidir. Her “canım” mesajında, her “boşver ya” ifadesinde, bir parça sevgi, bir tutam mizah vardır.
Erkekler stratejik düşünür, kadınlar hisseder; ama sonunda herkesin aradığı şey aynıdır: anlaşılmak.
O yüzden, bir gün bir arkadaşınız size “Ben senin hamişinim” derse bilin ki, bu dünyada bir dostunuz var; sizinle ağlayıp sizinle gülecek biri.
Şimdi söz sizde: Sizce hamişlik sadece kadınlara özgü mü, yoksa erkeklerin de “duygusal yancı” evrimini yaşama zamanı geldi mi? 😄
Yorumlara bekliyorum — çaylar benden! ☕💕